1976 doğumlu, Mersinli Hakan Ali Toker, Türkiye’de başladığı klasik piyano ve bestecilik eğitimini ABD’de Indiana Üniversitesi Müzik Fakültesi’nde tamamladı. Resmî öğreniminin yanı sıra, doğaçlama, caz ve Türk müziği gibi konularda da kendini yetiştirdi.

ABD’de yaşadığı 9 yıl boyunca verdiği klasik resitallerin yanı sıra çeşitli gruplarla Orta Doğu, Orta Asya ve Güney Amerika müzikleri çaldı, albümler kaydetti ve bu gruplarla pek çok okul ve üniversitede sunumlar yaptı. Aynı dönemde sessiz filmlere müzik yapmaya başladı. Zaman zaman sıra dışı konseptli konserleriyle sansasyon yarattı!

2006’da yurda döndükten sonra klasik müzik, caz ve Türk müziği alanlarında eş zamanlı konser ve albüm çalışmalarını sürdürdü. Solo çalışmalarının yanı sıra pek çok grupla ve orkestrayla çalıştı.

2013’te 1. Mersin Kültür Festivali kapsamında “Yaşayan Değerlerimiz” ödülüne layık görüldü.

2018’de çıkan albümü “Şehir Hayatı”, yurdumuzun başlıca eleştirmenleri tarafından Türk Cazının son 10 yılına damgasını vuranlar listesine seçildi.

2019’da ABD’de çıkan “Toker Messing Around” albümü hem “Global Music Awards” ödülüne layık görüldü, hem de Amerika’da “Yılın Yorumcusu” seçildi.

Aynı yıl çıkan “Taurus Mountains”, Açık Radyo tarafından yılın en iyi caz albümleri listesine seçildi, 2020’de bu albüm de “Global Music Awards” ödülü aldı.

Hakan Ali Toker, 19. yy’dan beri kaybolmaya yüz tutmuş olan klasik müzikte doğaçlama geleneğini sürdüren dünyadaki sayılı konser piyanistlerindendir.

Sanatçı, ayrıca “Piyano ile Türk Müziği” ve “Alla Turca Alla Toker” albümleriyle, TRT Ankara Radyosu için yaptığı “Piyanoyla Saz Eserleri” kayıtlarıyla, Türk müzik tarihinde ilk defa gerçekleştirdiği özel akortlu piyano resitalleri ve klavsenle halk Türküleri icrasıyla, çalgısının Türk müziğindeki çıtasını yükseltti. “Senfonik Fasıl” ve “Caz Faslı” gibi çok yönlü projelere imza attı. 2020 yılında klasik eğitimli piyanistleri Türk müziği tavrıyla tanıştırmak için düzenlediği eserlerden oluşan “Piyano İçin Gelenksel Türk Müziği” nota albümü Müzik Eğitimi Yayınları’ndan yayınlandı.

2022’de hem geleneksel Türk müziği, hem de klasik Batı müziği alanında ustalaşmış Türk müzisyenleri bir araya getirerek dünyanın ilk mikrotonal senfoni orkestrasını kurdu. 17 Mayıs’ta İstanbul CRR Konser Salonu’nda Makamsal Akortlu 4 Piyano ve bu orkestra için yazdığı Türk Rapsodisi ile Şan ve Mikrotonal Senfoni Orkestrası için yazdığı “Işık Yükselecek” adlı şarkıların ilk seslendirilişini gerçekleştirdi.

Bugüne kadar 29 ülkede konser verdi; pek çok uluslararası festivale katıldı; yerli ve yabancı eleştirmenlerin övgülerini kazandı.

Besteci ve aranjör olarak klasik müzik, caz ve Türk müziği başta olmak üzere pek çok müzik türünü derinlemesine çalışmış ve bu türlerde katıksız eserler üretmiş olan Toker’in özgün dili, tüm bu türlerden unsurlar içeren bir zenginliğe sahiptir. Sayıları 500’ü aşan çalışmaları arasında solo çalgı, oda müziği, orkestra, bando ve koro için yapıtlar; Türkçe ve İngilizce şarkılar, her iki dilde çocuk şarkıları, elektronik müzik, iki çocuk operası dahil sahne müziği; Türk müziği çalgıları için saz semaisi, oyun havası gibi geleneksel formlarda yapıtlar; enstrümantal ve sözlü caz ve hafif müzik eserleri bulunmaktadır.

1976’da Mersin’de yaşayan bir ailenin çocuğu olarak Adana’da bir klinikte doğdu; çocukluğu kısmen Mersin’de, kısmen babasının işi dolayısıyla gittiği Suudi Arabistan’da geçti. 8 yaşındayken ailesi ona küçük bir elektronik org aldı. Hakan bu çalgıda önce rastgele sesler çıkarmaya, sonra kulaktan ezgiler çıkarmaya, doğaçlama ve beste yapmaya başladı. İlk klavye derslerini Mersin’de müzik öğretmeni Meral Hamamioğlu’ndan aldı. Resmî müzik eğitimine 1988 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı çello bölümünde başladı[1]. 1989’da Bilkent Üniversitesi Müzik Fakültesi Müzik Hazırlık Okulu piyano bölümüne geçti[2]. Lise 2’den itibaren kompozisyon bölümüne de girerek iki bölüme devam etti.

Konser vermeye öğrenciyken, 15 yaşında Mersin Hilton’da verdiği bir solo resitalle başladı. 17 yaşında Soçi Belediye Orkestrası ile kendi yapıtlarını çaldı ve bu orkestrayla senfonik ve geleneksel Türk müziklerini Rusya’da tanıtan konserler verdi. Aynı yıl İstanbul Uluslararası Müzik Festivali’nde sahne alan en genç sanatçı idi. Sonraki yıl Lvov Virtüözler Festivali’ne katılan ilk Türk sanatçısı oldu ve burada verdiği solo resitalle Ukraynalılara kendi bestelerinin yanı sıra diğer çağdaş Türk bestecilerini tanıttı.

1996’da Lisans 2’yi bitirdikten sonra Bilkent’teki öğrenimini yarıda keserek Anna M. Sigurðardóttir ile özel olarak piyano çalışmak üzere İzlanda’ya gitti. 1997’de ABD’de Indiana Üniversitesi Müzik Bölümü’ne kabul edilerek öğrenimine burada devam etti[3]. 2000 yılında bu kurumun piyano ve kompozisyon bölümlerinden mezun oldu. Indiana Üniversitesi’nde caz ve elektronik müzik dersleri de alan Toker, doğaçlama ve Türk müziği alanlarında büyük ölçüde kendi kendini yetiştirdi; kanun ve akordeon çalmayı öğrendi, diğer klavyeli çalgılarda da deneyim kazandı[4].

2000-2006 yılları arası ABD’de Salaam, İpek Yolu ve Orquesta Son adlı etnik müzik gruplarıyla çalıştı; onlarla birlikte Orta Doğu, Orta Asya ve Güney Amerika müzikleri içeren konserler verdi; bu gruplarla pek çok eğitim seminerleri, sempozyumlar, festivaller ve diğer etkinliklere katıldı. Bir yandan sıkça korrepetitörlük yaptı ve klasik resitaller vermeyi sürdürdü. Bu sıralarda, Bloomington sinemalarında piyano ile sessiz filmlere eşlik etmeye başladı. Yine aynı yıllarda dansçılar, şairler, trapezciler, jonglörler, elektronik müzik ve multi-medya sanatçılarıyla pek çok yaratıcı projede yer aldı. Kurucuları arasında bulunduğu Qwertyt grubuyla ve diğer sanatçılarla deneysel Avant-garde müzik konserlerinde de yer aldı. Bu dönemde “Transformations” (2003) ve “Piyano ile Türk Müziği” (2005) başlıklı iki solo albüm kaydetti, Salaam’ın da 3 albümünde yer aldı.

2006’da yurda dönen sanatçı, kanunî Tahir Aydoğdu ve neyzen Bilgin Canaz’la Tanini grubunu kurdu. Bu grupla iki albüm kaydetti: “Dokunuşlar” (2008, Kaf Müzik) ve “Dokunuşlar II” (2011, Kaf Müzik) Tanini’yle yurtta ve yurt dışında pek çok konser verdi; TC. Cumhurbaşkanlığı Köşkü, ABD Merkez Bankası, Malta Cumhurbaşkanlığı Sarayı gibi seçkin mekânlarda pek çok yerli ve yabancı devlet adamının huzurunda çaldı. Tanini halen bu etkinliklerini sürdürmekte olup sık sık dış temsilciliklerimizin davetiyle sahne almaktadır.

2008’de askerliği sırasında bandoyu tanıma imkânı buldu, bando için müzikler besteledi ve bando eşliğinde konserler verdi. Askerden sonra da bu besteleri Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çeşitli bandolarınca seslendirildi.

2009’da Belçikalı flütçü Christian Plouvier’yle beraber kurduğu Al Dente ikilisiyle Ankara Festivali’nde çocuklara verdiği 23 Nisan gösterisi büyük ilgi gördü. Ancak bu proje devam etmedi.

2011’de solo albümü “Alla Turca Alla Toker” Levent Conker’in yapım ve menajerliğinde, Finansbank sponsorluğunda çıktı. Aynı yıl Dilek Türkan’ın “Aşk Mevsimi” (Kalan Müzik) albümünde de yer aldı. O yıl ve bir sonraki yıl Türkiye’de ilk kez, Türk makamlarına göre özel akortlanmış piyanolarla Türk sanat müziği konserleri verdi (İTÜ, ODTÜ ve Işık Üniversitesi). Akort konusunda Fikret Karakaya ve Doç. Dr. Ozan Yarman’dan destek aldı. Bu yöndeki çalışmasının bir uzantısı olarak 2015’te Londra’da verdiği bir resitalde, Geoff Smith’in icad ettiği akustik ve mikrotonal bir çalgı olan Fluid Piano’yla Türk müziğini geleneksel perde sistemine sadık kalarak icra eden ilk piyanist oldu.

2012’de yarattığı “Senfonik Fasıl” projesiyle Türk sanat müziğini senfonik orkestranın dilinden yorumlamaya koyuldu.

Aynı yıl kontrbasçı Mehmet Sönmez ve perküsyonist Mert Baycan’la beraber Toker Trio grubunu kurdu ve bu grupla caz konserleri vermeye başladı.

2013’te 1. Mersin Kültür Festivali kapsamında “Yaşayan Değerlerimiz” ödülüne layık görüldü.

2015’te kurulan Grup Abra’nın şiir odaklı konserlerinde yer almaya başladı. Ertesi yıl grubun “Şairane Sevdalar” (Kalan Müzik) albümünde piyanist ve aranjör olarak yer aldı.

2015’ten itibaren perküsyonist, besteci, tonmayster Hakan Çetinkaya’yla birlikte H&H Kayıt Stüdyosu ve Yapım Şirketi’ni kurdu.

2016’da çellist Murat Süngü ve Hakan Çetinkaya’yla birlikte, grup üyelerinin bestelerinden oluşan “Üç Gönül Hikayesi”ni (H&H Yapım) piyasaya sürdü. Bu grup tek konserini ses sanatçısı Eda Karaytuğ’la birlikte verdi. Aynı yıl Çetinkaya, Toker Trio’nın yeni davulcusu oldu.

2017’de Tanini’den, 2018’de Grup Abra’dan ayrıldı. Bundan sonra sadece kendi kurup yönettiği projeler üzerine çalışma kararı aldı.

2018’de Yenikapı Müzik’ten çıkan etnik caz albümü “Şehir Hayatı” çıktı. Sonraki yıl, bu albümden bir parça, yurdumuzun başlıca eleştirmenleri tarafından Türk Cazının son 10 yılına damgasını vuranları vurgulayan Spotify oynatma listesine seçildi.

2019’da Toker Trio üyeleri, 5 telli çelloda Murat Süngü, bateride Erdem Göymen olarak güncellendi. O yıl bu kadroyla, Hakan Kurşun’un yapımcılığında PB Müzik’ten çıkan “Taurus Mountains” albümü, Açık Radyo tarafından yılın en iyi caz albümleri listesine seçildi, 2020’de bu albüm de “Global Music Awards” ödülü aldı.

Aynı yıl ABD’de Parma/Navona firmasından çıkan parodi albümü “Toker Messing Around…with the classics;)” hem “Global Music Awards” ödülüne layık görüldü, hem de Amerika’da “Yılın Yorumcusu” seçildi.

2020 yılında “Hediyelik Besteler” projesini başlattı. İnsanların sevdiklerine hediye etmek üzere sipariş edebileceği, kişiye özel veriler üzerine kurguladığı besteler yapmaya başladı. 2021’de “Gift Music 1” ve “Gift Music 2” adı altında bu bestelerden oluşan iki albüm çıkardı (H&H).

Pandemi döneminde konserlere ara verince albüm çalışmalarına ağırlık verdi. Müzikli mizah albümü “Christmas Songs All Wrong” 2020 Noelinde H&H’tan çıktı. Ardından, bilindik klasik müzik temaları üzerine doğaçlamalar yapıp kaydetti. Bunları “Classics Deconstructed” adında 6 albüm ve pek çok singledan oluşan bir seri halinde yayımladı (H&H).

2020 yılında klasik eğitimli piyanistleri Türk müziği tavrıyla tanıştırmak için düzenlediği eserlerden oluşan “Piyano İçin Gelenksel Türk Müziği” nota albümü Müzik Eğitimi Yayınları’ndan çıktı. Bu kitap, geleneksel Türk müziğinde “tavır” diye bilinen ve doğaçlama olarak yapılan süslemelerin notaya dahil edildiği ilk düzenleme kitabı.

2022’de Türkiye’deki müzik okullarında kitabı tanıtan turneler yaptı.

Aynı yıl hem geleneksel Türk müziği, hem de klasik Batı müziği alanında ustalaşmış çokyönlü Türk müzisyenleri bir araya getirerek dünyanın ilk mikrotonal senfoni orkestrasını kurdu. 17 Mayıs’ta İstanbul CRR Konser Salonu’nda Makamsal Akortlu 4 Piyano ve bu orkestra için yadığı Türk Rapsodisi ile Şan ve Mikrotonal Senfoni Orkestrası için yazdığı Işık Yükselecek adlı şarkıların ilk seslendirilişi geniş yankılar uyandırdı.

Toker, Batı’da bir asırdır neredeyse unutulmuş bir gelenek olan klasik müzikte doğaçlama sanatını bugün resitallerinde canlı tutan dünyadaki çok az konser piyanistinden biridir.

Bugüne kadar 29 ülkede konser verdi[5]. Katıldığı başlıca festivaller arasında uluslararası İstanbul, Ankara, Mersin, Side müzik festivalleri, Karadeniz Ülkeleri (Rusya) ve Indianapolis Caz (ABD) festivalleri sayılabilir. Sahneyi paylaştığı sanatçılardan bazıları Munis Şerifov, Yıldız İbrahimova, Benyamin Sönmez, Dilek ve Derya Türkan. Birlikte çalıştığı şeflerden bazılarıysa Valentin Tatarenko, Tadeusz Strugała, Ender Sakpınar, Dağhan Doğu, İbrahim Yazıcı, Cemi’i Can Deliorman ve Cihat Aşkın.

Öğretmeyi de seven Toker, yurt içi ve yurt dışında çeşitli eğitim kurumlarında atölye çalışmaları, ustalık sınıfları ve özel dersler de vermektedir. Bu faaliyetleri arasında Türkiye’de pek çok ildeki Güzel Sanatlar Liseleri (solo ve Benyamin Sönmez’le beraber), İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (solo), İskoçya Edinburgh Üniversitesi (Tanini’yle), Hırvatistan Zagreb Üniversitesi Konservatuarı (solo) ve Hırvatistan’ın Groznjan kasabasındaki Jeunesse Musicale Internationale Yaz Caz Okulu (solo) sayılabilir.

Besteci ve aranjör olarak klasik müzik, caz ve Türk müziği başta olmak üzere pek çok müzik türünü derinlemesine çalışmış ve bu türlerde katıksız eserler üretmiş olan Toker’in özgün dili, tüm bu türlerden unsurlar içeren bir zenginliğe sahiptir. Sayıları 500’ü aşan çalışmaları arasında solo çalgı, oda müziği, orkestra, bando ve koro için yapıtlar; Türkçe ve İngilizce şarkılar, her iki dilde çocuk şarkıları, elektronik müzik, iki çocuk operası dahil sahne müziği; Türk müziği çalgıları için saz semaisi, oyun havası gibi geleneksel formlarda yapıtlar; enstrümantal ve sözlü caz ve hafif müzik eserleri bulunmaktadır.

Hakan A. Toker’in müzik yaşamı dışında hobileri vardır. Origami, Lego ve elişlerine meraklıdır.